Aşırı Taraftara Ne Denir? Tarihsel Bir Bakış Tarih, geçmişin izlerini anlamaya çalışırken, bazen bugünün dünyasına da ışık tutar. Bir tarihçi için her olay, bir zaman diliminde bir araya gelmiş olan insan davranışlarının bir sonucudur ve bu davranışların zaman içindeki değişimi de oldukça öğreticidir. Bugün, aşırı taraftar kavramını incelerken, bu fenomenin geçmişten günümüze nasıl evrildiğini, toplumsal yapıları nasıl etkilediğini ve bireylerin aidiyet duygularının nasıl şekillendiğini anlamaya çalışacağız. Aşırı taraftar nedir? Hangi tarihsel kırılma noktaları bu tür grupların oluşumuna yol açmıştır? Gelin, bu sorulara birlikte yanıt arayalım. Tarihsel Süreçlerde Aşırı Taraftarın Doğuşu Tarihte, bir takıma ya da bir lidere aşırı bağlılık, yalnızca…
8 YorumEtiket: bir
Bu yazı konfor alanını sarsabilir: Şehir güvenliğini kimin sağladığına dair “beden” ve “mekanizma” ayrımını tartışmaya açıyorum. Şehirlerde Güvenliği Sağlayan Kim? Bildiğimizi Sandığımız Cevabı Sorgulamak Kusura bakmayın ama şehirlerde güvenliği tek bir kurumun sağladığına inanmamız, bizi hem tembelleştiriyor hem de kırılgan yapıyor. “Polis var, mesele kapanmıştır” demek kolay; oysa güvenlik, sadece devriye gezen üniformalardan ibaret değil. Sokak aydınlatmasından kira politikalarına, gençlerin eğitime erişiminden kamusal alan tasarımına kadar uzanan bir ekosistem bu. Benim iddiam şu: Güvenliği bir “durum” sanıyoruz, oysa bu bir “süreç”; ve bu süreci kimin yöneteceği, vatandaşın ne kadar söz hakkı olduğuyla doğrudan ilgili. Polis mi, Belediye mi, Mahalle mi?…
8 YorumKaç Çeşit Hicaz Vardır? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Hicaz, insanın içsel çatışmalarını, duygusal karmaşasını ve toplumsal ilişkilerini derinlemesine inceleyen bir kavramdır. Bir psikolog olarak, insanların davranışlarını çözümlemeye çalışırken fark ettiğim bir gerçek var: İçsel dünyamızın derinliklerine indiğimizde, dışarıdaki dünyayı nasıl algıladığımız ve onunla ne tür ilişkiler kurduğumuz, çoğu zaman bilinçaltı süreçler tarafından şekillendirilir. Hicaz da tam olarak bununla ilgilidir. Hicaz, yalnızca bir kültürel veya toplumsal bağlamda anlaşılabilecek bir kavram değil, aynı zamanda insanların bilişsel, duygusal ve sosyal yönlerini de etkilemeye devam eden dinamik bir süreçtir. Peki, hicazın psikolojik anlamını derinlemesine keşfetmek, sadece bir kavramı anlamakla kalmayıp, aynı zamanda bireylerin psikolojik…
4 YorumHepsi Grubu Barıştı mı? Bir Antropoloğun Kültürel Uzlaşma Üzerine Gözlemleri Bir antropolog olarak, kültürlerin çeşitliliği ve insan topluluklarının dinamikleri beni her zaman büyülemiştir. Bu kez gözlem alanım ne bir uzak kabile ne de tarih öncesi bir topluluk; Türkiye’nin popüler kültür tarihine damgasını vurmuş bir müzik grubudur: Hepsi Grubu. “Hepsi Grubu barıştı mı?” sorusu, aslında sadece magazinsel bir merak değil; aynı zamanda toplulukların parçalanması, yeniden birleşmesi ve kimliklerin dönüşümü üzerine derin bir antropolojik hikâyedir. Popüler Kültürün Ritüelleri: Hepsi’nin Toplumsal Hafızadaki Yeri Hepsi Grubu, 2000’lerin başında sahneye çıktığında sadece bir müzik grubu değil, bir gençlik ritüeli yaratmıştı. Onların dansları, renkli kıyafetleri ve…
6 YorumHelale Haram Karışırsa Ne Olur? Toplumsal Düzende Bir Çözülmenin Sosyolojisi Bir sosyolog olarak, insan topluluklarının görünmeyen bağlarını anlamaya çalışırken en sık karşılaştığım olgulardan biri, ahlaki sınırların bulanıklaştığı anlarda toplumun nasıl tepki verdiğidir. “Helal” ve “haram” yalnızca dini kavramlar değil, aynı zamanda bir toplumun değer sisteminin sınır taşlarıdır. Bu sınırlar karıştığında, bireysel vicdan ile kolektif norm arasındaki denge sarsılır; toplum, kimliğini ve güven duygusunu yeniden tanımlamak zorunda kalır. Toplumsal Normların Belirsizleşmesi: Helal ile Haram Arasındaki Gri Alan Helalin harama karışması, modern toplumlarda yalnızca dini bir mesele olarak değil, aynı zamanda etik, kültürel ve ekonomik bir karmaşa olarak da kendini gösterir. Tüketim…
8 YorumSessiz Düşmesi Nedir? Bilimsel, Duygusal ve Toplumsal Yaklaşımlarla Görünmeyen Bir Gerçeğe Dokunmak Hayatta bazı konular vardır ki, herkesin bildiği ama kimsenin kolayca konuşamadığı… “Sessiz düşmesi” de bunlardan biridir. Ben, olaylara farklı açılardan bakmayı seven biriyim; bu yüzden bu yazıda yalnızca tıbbi yönüyle değil, insan ruhuna, topluma ve algıya dokunan yönleriyle de bu kavrama birlikte göz atalım. Çünkü bazen sessizlik, en derin çığlıktır. — Sessiz Düşmesi Nedir? Bilimsel Açıdan Tanımı Tıbbi olarak “sessiz düşük” ya da “missed abortion”, embriyonun gelişiminin durmasına rağmen vücudun düşük belirtilerini göstermemesi durumudur. Yani kadın, hamileliğin sona erdiğini fark etmez; çünkü ne kanama olur ne de ağrı…
8 YorumBronzlaştırıcı Krem Çatlakları Kapatır mı? Tarihin Işığında Güzellik Algısının Dönüşümü Bir tarihçi olarak, geçmişi yalnızca olayların sıralı bir dizisi olarak değil, insanların değişen bakış açılarını anlamanın bir yolu olarak görürüm. Her çağın kendine özgü bir “güzellik dili” vardır. Bu dil, toplumların değerlerini, yaşam tarzlarını ve psikolojik yönelimlerini açığa çıkarır. Bronzlaştırıcı krem gibi modern bir ürün bile, aslında bu uzun tarihsel yolculuğun günümüzdeki yansımasıdır. Peki, bronzlaştırıcı krem çatlakları kapatır mı sorusu yalnızca kozmetik bir merak mı, yoksa güzellik anlayışımızın geçmişten bugüne geçirdiği evrimin bir izdüşümü mü? Antik Çağlardan Günümüze: Tenin Rengi ve Anlamı Antik Mısır’da bronzlaşmış bir ten, çalışkanlığı ve doğayla…
8 YorumGül Latincede Ne Demek? Bir Ekonomistin Perspektifinden Kaynakların sınırlılığı, her ekonomistin temel bir kavrayışıdır. İnsanlar ve toplumlar, sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır. Bu noktada, seçimler ve sonuçları, tüm ekonomik yapıyı şekillendirir. Bugün, gündelik hayatta sıkça karşılaştığımız bir kavram olan “gül”ün Latincedeki anlamı üzerine derinlemesine düşünmek, sadece dilsel bir analiz değil, aynı zamanda ekonomi perspektifinden bir değerlendirme fırsatıdır. Bu yazıda, gülün Latincedeki anlamını piyasa dinamikleri, bireysel kararlar ve toplumsal refah çerçevesinde inceleyeceğiz. Gelecekteki ekonomik senaryolar hakkında düşündürmeyi amaçlıyoruz. Gül ve Piyasa Dinamikleri: Sınırlı Kaynaklar ve Talep Latince “rosa” olarak bilinen gül, yalnızca estetik bir değer taşımakla kalmaz, aynı zamanda ekonomi…
8 YorumGözüyle Bakmak Deyim mi? İnsan Algısına Psikolojik Bir Yolculuk Bir psikolog olarak, her davranışın ardındaki görünmeyen düşünceyi keşfetmeye çalışırken sıkça şu soruya rastlarım: İnsanlar gerçekten gördüklerini mi anlar, yoksa anlamak istediklerini mi görür? Bu sorunun kalbinde “gözüyle bakmak” ifadesi yatar. Çünkü bu deyim, yalnızca fiziksel bir bakışı değil, bilişsel ve duygusal bir çerçeveyi de temsil eder. “Gözüyle bakmak” Türkçede sıkça kullanılan bir deyimdir. Ancak onu anlamak, yalnızca dilsel bir çözümleme değil; insan zihninin nasıl algıladığını, değerlendirdiğini ve anlam yüklediğini anlamaktır. Deyim Olarak Gözüyle Bakmak: Dilin Psikolojik Derinliği Türkçede “gözüyle bakmak” birine veya bir şeye belli bir bakış açısıyla yaklaşmak anlamında…
8 YorumKadının Kazancı Kime Aittir? Bugün sana bir hikâye anlatmak istiyorum. Belki bir yerinde kendini bulacaksın, belki de anneni, eşini ya da bir dostunu hatırlayacaksın. Çünkü bu hikâye, sadece para ve kazançla ilgili değil… Emekle, değerle ve paylaşmanın anlamıyla ilgili. Bir Evde İki Dünya Zehra sabahın erken saatlerinde kalktı. Güneş daha doğmamıştı, ama o çoktan günün telaşına başlamıştı. Kahvaltıyı hazırladı, çocuğunu okula gönderdi, ardından bilgisayarının başına geçti. Uzaktan çalışıyordu; kendi emeğiyle kazandığı parayı biriktiriyor, sessizce kendi ayakları üzerinde duruyordu. Eşi Murat ise analitik düşünen, planlı bir adamdı. Her şeyin hesabını tutar, her kararın bir stratejisi olması gerektiğine inanırdı. Onun için kazanç,…
4 Yorum